Minimalizm Bir Yalan Mı?

Yaygın bilinen biçimiyle minimalizm bir sanat akımı ya da az eşya ile yaşama hali olarak tanımlanıyor. Peki minimalizm sadece bundan mı ibaret? Gazetelerde gözdüğümüz sırt çantasındaki 30 parça ile dünyayı dolaşanlar minimalist ise biz neyiz? Minimalist evler Instagram’da ve Pinterest’te gördüğümüz beyaz evlerden mi ibaret? Minimalistler hiç alışveriş yapmaz mı? Minimalist olmak için gerekenler nedir ve nasıl minimalist olunur?

Minimalizm Hayali

Tüm bu sorular aslında minimalizmi gözümüzde -büyüttüğümüzün- bir işareti. Bunun başlıca sebebi de medyada karşımıza çıkan haberler. Medyanın bu popüler konuyu clickbait (tık tuzağı) olarak kullanmasının basit bir sebebi var. Göze ve kulağa çok güzel gelen bu hikayeler, görseller hepimizin uzaktan bakıp iç geçirdiği ama bir türlü de cesaret edemediği masallar olarak kalmaya çok müsait. Böyle oldukça da medya bizi yanlış yönlendirmeye, minimalizm üzerinden prim yapmaya devam edecek gibi görünüyor.

Konu minimalizm olunca medyanın kullanmayı çok sevdiği 3 başlık var.

  • Minimalist genç/çift/aile ve inanılmaz sade yaşantıları
  • Minimalist ev, eşya, poster, araba, reklam tasarımları
  • Minimalist yaşam için hemen yapmanız gereken 20 şey
Devamını Oku

Yalan Söylemek Sizi Nasıl Ağırlaştırıyor?

Sadeleşme yolunda fiziksel öğretilere bağlı kalmak zorunda değilsiniz. Biraz düşünürseniz fiziksel dağınıklığınızın da aslında fiziksel boyutundan çok duygusal olarak sizi rahatsız ettiği için mutsuzluğa yol açtığını görürsünüz. Asıl amacımız her açıdan özgürleşerek iç huzuru sağlamak. Peki ya tamamen duygusal olan yüklerimiz? Yarım kalmış işlerimiz, ilişkilerimiz, pişmanlıklarımız ve yalanlarımız. Her gün sırtımızda taşımak zorunda olduğumuz onca yük.

Bir kaç yıldır bilinçsiz olarak daha az yalan söylediğimi farkettim. Daha az yalan söyledikçe bu konuda yeteneğimi kaybettiğimi ve hem pozitif hem de negatif yönde ilişkilerimi etkilediğini gördüm. Peki hangisi doğru? Yalansız bir hayat yaşamak mümkün mü?

Yapılan bir araştırmaya göre ortalama bir insan yeni tanıştığı birine ilk 1 dakika içerisinde 3 yalan söylüyor. Günde ise ortalama 10 ila 200 yalan söylüyoruz. Doğruyu söylediğinizde tek yapmanız gereken beyninizin hatıra ile ilgili bölümünü çalıştırarak gerçekleri sıralamak ve konuşma bölümüne aktarmak oluyor. Yalan söylediğinizde ise gerçeği gözden geçirip saklamak istediğimiz kısmı buluyor, inanılabilir bir versiyonunu zihnimizde tekrar yaratıyor ve ikna edici bir biçimde karşımızdaki insana satmaya çalışıyoruz. Daha sonra da bir daha unutmamayı umarak bu yalanı geri hafızamıza yolluyoruz. Bazı araştırmacılar bu sürecin zihni keskin tuttuğunu ve sürekli genişleyen yalanlar haritasının zihnimizdeki bağlantıları güçlendirdiğini iddia ediyor olsa da aynı araştırmacılar mental kapasitenin önemli bir bölümünün bu yalanları hatırlamak için ayrıldığını da kabul ediyor.

Devamını Oku

Sadelik Mi Yoksa Basitlik Mi?

Minimalizm, sadelik midir yoksa basitlik mi? Türkçe ve İngilizce kaynaklarda okuma yaparken pek çok farklı tanıma farklı yoruma rastlıyoruz. Peki hangisi doğru, hangisi daha faydalı? Bu blogu isimlendirirken sadecilik ismini seçmemin nedeni minimalizm için Türkçe bir karşılığa en yakın bulduğum kelime olmasıydı. Fakat minimalizm veyahut başka bir kültürün sahiplenicisi, savunucusu olmak gibi bir niyetim yoktu. Bu yüzden tam olarak karşılamaması ve yeni bir kelime olması da hoşuma gitti. Bu kavramı birlikte ele alabileceğimiz, tartışabileceğimiz ve yorumlayabileceğimiz anlamına geliyordu. Halen de görüşüm aynı yönde. Yaptıklarımı bir isim ve kurallar çerçevesine oturtmak arzu ettiğim bir şey değil. Dileğim insanların bu kültürü bir din gibi sahiplenip savunması değil ardındaki fikri özümseyip hayatına adapte edebilmesi.

İngilizce karşılıkları bir kenara bırakıp bu kelimeleri TDK’nın kabul ettiği Türkçe anlamları üzerinden biraz inceleyelim.

Devamını Oku

Sadecilik Nedir ve Neden Sadeleşmeye Karar Verdim

Sadecilik Nedir?

Minimalizm, zen, sadeleşme, konmari bu terimlerin bir kısmını muhtemelen hayatınızın bir noktasında işitmişsinizdir. Bazen bir sanat akımı bazen bir uzakdoğu felsefesi bazen de bir tekniği ifade eden bu kelimelerin ortak yanı hepsinin dengeyi savunması, az ile çokun dengesi. Bir süredir bu kavramları ve teknikleri özümseyerek hayatımın bir parçası haline getirmeye çalışıyorum ve tüm bu süreci anlatmak için de sadecilik kelimesini uygun gördüm. Son bir kaç yıldır kullanıldığı ve henüz dilimize yerleşmediği için TDK’ya göre resmi bir karşılığı olmasa da kendini ifade eden bir kelime olduğunu düşünüyorum. Bana göre sadecilik hayatın her alanında kaynak kullanımını optimize ederek daha özgür, sağlıklı ve mutlu olma çabasından ibaret.

Neden Sadeleşmeye Karar Verdim?

Öncelikle benim için hiç de kolay bir süreç olmadığını ve yavaş işlediğini söylemem gerek. Yola çıkarken kolay olmayacağını biliyordum fakat etkilerini gördükçe daha fazla motive oldum ve devam etme gücünü buldum. Sadeleşmeye karar vermem fiziksel ve ruhsal olarak çok fazla gereksiz ağırlık taşıdığımı farketmemle başladı. Sade kelimesinin tam karşıtı olan hayatım, enerjimi verimli kullanmadığımı düşünmeme sebep oldu. Bunun en gözle görülür örneği fiziksel dağınıklığımdı. Son 10 yılda 3 farklı şehirde 10 farklı evde yaşadım ve yurt içinde çok fazla seyahat ettim. Ortalamanın üstündeki bu mobilite ve göçebe hayat tarzının getirdiği taşınma ve düzen kurma meşgalesi bir yerden sonra hafifleme ihtiyacını doğurdu. En kolay vazgeçebildiğim eşyalarım olan kıyafetlerimden başlayarak sadeleşmeye çalıştım. Zamanla bu metodun işe yaradığını ve sadece kıyafetlerimi düzene sokmanın bile beni ne kadar rahatlattığını görünce bu felsefeyi hayatımın geri kalanına da uygulamaya karar verdim. Şu an gardrobumu düzenlemeyi büyük ölçüde bitirdim ve 2 yıldır kapsül gardırop diye anılan minimum sayıda ve çeşitlilikte kıyafetle günlük yaşamıma devam ediyorum. Kıyafetlerim dışında kitaplığım ve kişisel eşyalarımı da büyük ölçüde düzenledim. Sırada bu felsefeyi hayatımın geri kalan alanlarına uygulamak ve uygulamalarımı iyileştirmek var.

Devamını Oku
1 6 7 8