Neden 12 Yıllık Kariyerimi Çöpe Attım

Bugün, 1 Mart 2011, benim dönüm noktam: İstifa ettim. Bu iki kelimeyi yazmak bile harika hissettiriyor, ama aynı zamanda korkutan, heyecanlandıran, gerçek dışı ve inanılmaz, birçok yönden tarif edilemez bir şey.

Bunu yazarken Nina Simone’ ın “Feeling Good” (İyi Hissediyorum) şarkısını dinliyorum. Şarkının sözleri, şu anki hislerimi çok iyi anlatıyor: “It’s a new dawn (Yeni bir şafak) / It’s a new day (Yeni bir gün) / It’s a new life for me ( Benim için yeni bir hayat) / and I’m feeling good (ve ben iyi hissediyorum)”.

Temiz bir sayfa.
Yeni bir başlangıç.
Heyecan verici bir hayatın kıyısındayım.

Dün, 28 Şubat 2011, büyük bir şirketteki beyaz yakalı kariyerimin son günüydü. 12 yıldan fazladır, 18 yaşımdan beri, neredeyse haftada 80 saat büyük bir telekom şirketinde kariyer basamaklarını tırmanarak çalıştım. Orta batıda, perakende satıştan satış müdürlüğüne; mağaza müdürlüğünden bölge müdürlüğüne ve son olarak da yüzlerce işçiyi ve milyon dolarlık bütçesini yönettiğim 150 perakende mağazasının işletme müdürlüğünde çalıştım. Çalıştığım zaman boyunca, düzinelerce perakende mağazası açtım,  yüzlerce çalışan işe aldım ve birçok kişinin profesyonel bir şekilde büyümesine yardım ettim.

İstifa Etmek

Ve işimde çok çok iyiydim. Son birkaç yılda, üstün satış performansımdan dolayı arka arkaya President’s Club’ın Londra ve Hawaii gezilerini kazandım. Kurumda hızlıca gelişen, endüstrideki en iyi insanları işe aldım. (Beraber bu siteyi yürüttüğüm Ryan ve en yakın arkadaşlarımdan biri olan Stan da dâhil). Ve 40 yaşımdan önce üst seviye bir yönetici olmaya hazırdım. Sonuç olarak; oldum da.

Bu yüzden, ayrılacağımı duyurduğumda neredeyse herkese mantıksız geldi. Düzinelerce çalışanım nereye gidersem benimle oraya geleceklerini söylediler. Onlara hayat yolumu değiştirdiğimi söylediğimde, beni anlamadılar. Her şeye rağmen Amerikan Rüyasını yaşıyordum, öyle değil mi? 6 haneli bir maaş, büyük bir banliyö evi, bir sürü lüks araba ve tüketim odaklı hayatımın her bir köşesini dolduran bir dünya şey. Kim böyle bir hayatı terk eder ki?

Tabii ki de, sizi sözüm ona “etkileyici” kariyerimin detaylarıyla etkilemeye çalışmıyorum sevgili okur. Eğer “başarılarımın” etkileyici olduğunu düşünseydim ya da kendi yaşam tarzımdan etkilenmiş olsaydım öncelikle onları bırakmazdım. Hatta tersine, değişime ne kadar ihtiyacım olduğunu görmeniz için bahsettim bu detaylardan. Evet, görünürde başarılıydım ama başarılı hissetmiyordum. Bunalmış, aşırı stresli ve depresyonda hissediyordum. Daha kötüsü, gırtlağıma kadar borca batmıştım. Doğru, kurumsalda çalışırken harika paralar kazandım; ama yetişkin hayatımın çoğunda kazandığımdan çok harcadım. Geliriniz ne olursa olsun sonucu değişmeyecek bir denklem.

Gördüğünüz gibi, yüksek statü ve dolgun maaşıyla kurumsal hayatın rüyasını yaşarken tam olarak mutlu olamıyordum çünkü gerçekten neyin önemli olduğu gerçeğini göremiyordum: Sağlıksızdım, ilişkilerim karman çormandı ve hayatımdan zevk almıyordum. Bunları daha çok ıvır zıvırla kendimi ödüllendirerek örtbas etmeye çalışıyordum.

Ne yazık ki, attığım yanlış adımları her şey için çok geç olmadan fark edemedim. İki sene önce, 2009’da, annem vefat etti ve aynı ay evliliğim sona erdi. Kısa bir süre sonra, minimalizmi keşfettim ve radikal değişiklikler yapmaya başladım. Finansal durumumun kontrolünü yeniden kazanıyor, ilişkilerime yeniden odaklanıyor ve hayatımın gidişatı hakkında zor sorular soruyordum.

Zaman içinde ne tutkularımın peşinden gittiğimi ne de bir birey olarak büyüdüğümü ve kendimden öte anlamlı bir katkım olmadığını fark ettim.

Bir rüyayı yaşamıyordum; bir yalanı yaşıyordum.

Ama bugün, o bölüm sona erdi.

Plaza Hayatı

Açık olalım, patronumun odasına dalıp “Lanet olsun, istifa ediyorum!” diye bağırmadım. Hayır, işimi bırakmakla ilgili karışık duygular içerisindeydim. Oradaki birçok insanı önemsiyordum ve işimin kendisinden zevk alıyordum. Yani lanet ettiğim şey eski işim değildi. Bir işten istifa etmiyorum, asıl mesele iş değildi. Onun yerine eski yaşama biçimimi terk ediyorum.  Bir yalanı yaşamayı bırakıp, hayatı yaşamak zorundayım.

Geçimimi nasıl sağlayacağım? Dürüst olmak gerekirse, tam olarak emin değilim, ama son iki yılımı faturalarımı önemli ölçüde azaltmak ve borcumun büyük bir kısmını ödemek için çok çalışarak geçirdim. Evet, elektriğimin kesilmemesi için hala para kazanmam gerekiyor ama para kazanmak artık bir öncelik değil. Sadece hayatımı geçindirebilmek için çalışacağım, çalışmak için yaşamayacağım.

İlk planım yerel bir kahvecide yarı zamanlı barista olmak ve tam zamanlı yazarken, yiyecek, kira, diğer gereksinimler ve sigorta gibi giderlerimi karşılayabileceğim kadar para kazanmak. Kim bilir, belki de bir gün bu yazma işi, tam zamanlı bir iş gibi gelir getirecek. Ama bu gerçekleşmese bile sorun değil çünkü yazmak benim için bir tutku, özellikle edebi kurgular. (2012’den bir gelişme: Bunu haber verdiğim için çok mutluyum, sadece bir yıl sonra, bir yazar olarak tam zamanlı yazıyorum. Hatta kurumsal maaşımdan daha az kazanıyor olmama rağmen -ki bugünlerde para hakkında daha farklı düşünüyorum- daha önce hiç bu kadar mutlu olmamıştım.)

Zamanımı bir dünya insanı küçücük ofislere tıkmak yerine; sağlığım, ilişkilerim, tutkum, gelişimim ve başkalarına katkı sağlamak gibi gerçek önceliklerime odaklamaya karar verdim. Bu değerler, anlamlı bir hayatın temelini oluşturuyor; para, eşyalar ya da kartvizitteki bir unvan değil.

İnsanlara bu web sitesi aracılığıyla yardımcı olmaya çalışacağım. İnsanların burada bir değer görmesine minnettarım. Ayrıca hayır işleri ve insanlara yardım etmek için zaman ayırmak gibi farklı şekillerde de katkıda bulunacağım.

Yazmak ve katkıda bulunmak. Şu an yaptığım şey bu. Ben; para, iktidar ve her gün önümüze sürülen başarılı olma tuzağının, toplum baskısının ve beklentisinin bir kölesi olmayı reddediyorum. İşte bu yüzden eski hayatıma veda ediyorum: Yaşasın, istifa ediyorum!

Bu yazının orijinali Joshua Fields Millburn tarafından yazılmış ve TheMinimalists.com adresinde yayınlanmıştır. Türkçe’ye çevirisi Elif Dilay Altıner tarafından Sadecilik.com için yapılmıştır.

The Minimalists’e ait diğer çevirileri okumak için the minimalists etiketine ya da tüm çeviri kaynakları incelemek için Çeviri kategorisine göz atabilirsiniz.

Kaynak: theminimalists.com/quit

İlginizi çekebilir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir