Minimalizm Sağlığınızı Geliştirebilir Mi?

Merhaba, ben Emir İbrahim Işık. Çukurova Üniversitesi Terapi ve Rehabilitasyon bölümünde öğretim görevlisiyim. Aynı zamanda Gazi Üniversitesi’nde doktora öğrencisiyim. Bir fizyoterapist olarak hastalarımın hayatını iyileştirmek, yaşam standartlarını geliştirmek üzerine çalışıyorum. Yine bu doğrultuda öğrencilerimle bu alanda kullanabilecekleri tüm modaliteleri ve yenilikleri paylaşmak üzere sürekli araştırma yapıyorum.

Minimalizm ve Sağlık İlişkisi

Son zamanlarda arkadaşlarım ve öğrencilerim vesilesiyle dikkatimi çekmeye başlayan bir konu var: Minimalizm. Fizyoterapi ve sağlıklı yaşamı hiçbir zaman tek boyutlu bir yaklaşımla ele almadım, aksine sağlıklı yaşamın tüm bileşenlerini bir bütün olarak görüp araştırmayı severim. Minimalizmi araştırmaya başladığımda gördüm ki bu konu benim düşündüğümün çok da ötesinde bir yaşam felsefesine evrilmiş durumda. Sizlere minimalizmi ya da minimalizmin felsefesini açıklayacak yeterliliğim ya da yetkinliğim yok, ben de sizler gibi bu işin “acemisiyim”. Hal böyle olunca işi, işim usulünce araştırıp “Minimalizm ve Sağlık İlişkisi” başlığı altında literatür ne diyor özetlemeye, anladığım dilden biraz da okuduklarımı yorumlayarak aktarmaya çalışacağım. 

Tek başına sağlığı araştırsak derya deniz, tek başına minimalizmi araştırsak o da az değil. Ama bu ikiliyi yan yana getirdiğimizde pek de fazla bir bilimsel içeriğe ulaşmak mümkün olmuyor. Gerçekten bakir bir alana dönüşüyor bu ikili bir araya gelince. Araştırmaya ilk olarak YÖK Ulusal Tez Merkezi ile başladım. Hatta sağlığı işin içine katmadan sadece minimalizm parametresini kullandım. Sonuç olarak sadece 23 tez çıktı karşıma. 15 tanesi sanat alanında, 4 tanesi mimarlık, geriye kalanı da diğer disiplinlerden. Tahmin edin kalanlardan kaçı sağlık ile ilişkili idi. Sıfır. Böyle olmayacak, dünyaya açılalım dediğimde ise durum pek de farklı değildi. İngilizce yazılmış uluslararası tezlerde ise sayı toplamda 10’un üzerinde değildi. Makaleler için de durum çok farklı değildi. Bu işe biraz kafa yormak lazım dedim ve araştırmaya devam ettim.

Öncelikle literatür ne diyor bu ikiliye bir bakalım:

İnsan biyopsikososyal bir varlıktır. Dünya Sağlık Örgütü sağlığı, “sadece hastalıkların ve sakatlıkların olmayışı değil, bir bütün olarak fiziken, ruhen ve sosyal açıdan iyi olma hali” olarak açıklamaktadır. Bu nedenle “Minimalizmin biyolojik, psikolojik ve sosyal etkileri sağlıkla doğrudan veya dolaylı olarak ilişkili midir?” sorusunu sorarak işe başlamaya karar verdim. Aşağıda teker teker bu alanları ve minimalizmle olan bağlantısına dair ulaştığım verileri bulacaksınız.

Minimalizm ve Fiziksel Sağlık 

Temiz – Yeterli – Bilinçli Gıda 

Minimalist bir zihniyetle, önceliklerinize odaklanarak kendinizi fazlalıktan kurtarmaya başlıyorsunuz. Bu düşünceyi benimsedikçe, onu yediğiniz yiyeceklere ve satın aldığınız ürünlere uygulamaya başlıyorsunuz. İşlenmiş, kimyasal yüklü ve paketlenmiş ürünleri tüketmenin bu zihniyetle bağdaşmadığını keşfediyorsunuz. Bu nedenle besleneceğiniz gıdaları bilinçli olarak seçmek ve sürdürülebilir ürünler satın almak doğal bir seçim haline geliyor. Yediklerinizin miktarı ve kalitesinde lehinize bir değişiklik ortaya çıkıyor. Peki bilim minimalizmin beslenme alışkanlıklarımıza ve dolayısıyla sağlığımıza olan etkisi hakkında ne söylüyor. Yapılan bir çalışmaya göre Roma Katolikliğine bağlı olarak gönüllü minimalist bir hayat yaşayan Alman Trappist Rahipleri, toplumda yaygın görülen yaşa bağlı tansiyon yükselmesi sorununu yaşamıyorlar. Kanada merkezli bir araştırmada ise aralıklı oruç diyetinin vücutta toksin birikimini önlediği, apoptozisi azaltarak kanser gelişimini engellediği ve diyabet riskini azalttığı belirtiliyor.

Egzersiz

Minimalizmin en önemli faydalarından biri, bize fazladan zaman sunmasıdır. Zamanı evdeki/işteki dağınıklığı bir yerden bir yere taşımak ve fazladan gereksiz eşyalar satın almakla harcamayınca, takvimimizden tanıdıklarla sosyal etkinlikler gibi “zorunlulukları” azaltınca, yoga yapmak ve yürüyüş yapmak için kendimize ayırabileceğimiz daha fazla zamanımız olacaktır. Joshua Fields Millburn minimalist bir yaşam tarzı için Amerikan Rüyasını takas etmeye karar verirseniz, zamanınızı, özgürlüğünüzü ve yaşamınızın kontrolünü geri alacağınızı söyler. Minimalizmin size fazladan zaman kazandırabileceği bir gerçek fakat önemli olan bu kazandığınız zamanı nereye harcadığınız. Düzenli egzersiz alışkanlığının önündeki en büyük engeller zaman ve enerji kıtlığıdır. Minimalizm sayesinde geri kazandığınız kaynakları bu alana yönlendirmek akıllıca bir seçim olacaktır.

Minimalizm ve Akıl Sağlığı

Huzur

Dağınıklık insanları zihinsel ve fiziksel olarak etkileyebilmekte, stresli ev ortamları fiziksel rahatsızlıklara neden olmaktadır. Çalışmaların pek çoğu dağınıklık ve anksiyete / depresyon arasında ciddi bağlantılar göstermektedir. 2017 yılında IKEA tarafından hazırlanan Evde Yaşam Raporu da bu durumun en net örneklerini ortaya koymuştur. Dünya çapında 21.000’den fazla kişiden oluşan bir örneğe dayanan bu çalışmanın en çarpıcı çıktılarından biri “insanların yüzde 49’unun ev içi tartışmalarının ana nedeninin dağınıklık kaynaklı olmasıdır“. Minimalist evler iç huzura katkıda bulunan huzurlu bir estetik sunar. Dağınıklık kaynaklı stresi kökünden azaltırken, gereksiz harcamalar ve borçların getirdiği yüklerden de kurtulmanın en etkili yoludur.

Minnettarlık ve Memnuniyet

Minimalist yaşamın önemli bir parçası, zaten sahip olduklarınızdan memnun olmaktır. Yeterince var. Ben yeterliyim. Tam bir insan olmak için daha fazla şeye ihtiyacımız yok. Kanıtlar, minnettarlığın ifade edilmesinin mutluluğa giden hızlı bir yol olduğunu göstermiştir. Minimalizm, tatminsizlik durumlarıyla başa çıkmak için bireysel bir taktik olarak görülebilir. Ayrıca  materyalist ve satın alma davranışları noktasında kendini frenleyemeyen bireylerin sağlıkları ve fiziksel durumları alanlarında daha düşük doyuma sahip oldukları bulunmuştur.

Karar – Yönetim – Beklenti

Sadece eşyalarımızın yöneticisi değil kendi hayatımızın yöneticisiyiz. Hangi fiziksel öğelerin atılacağına veya saklanacağına karar verdiğimiz gibi, programımızdan neyin atılacağına veya tutulacağına da kendimiz karar veriyoruz. Önceliklerimi seçeriz ve onları desteklemeyen her şeyi “düzeltiriz/düzenleriz”.

Aralarından seçim yapabileceğimiz daha az giysi, eşya, ürün ve elektronik araçlar gün içinde yaşadığımız seçim stresini ortadan kaldırır. Kahvaltıda ne yenir ve ne giyilir gibi küçük günlük görevler için karar gücü harcamak yorucu olabilir. Bu küçük görev kararları toplanır ve kişinin gerçekten önemli durumlar hakkında karar verme yetisini öteler. Gereksiz olanı ortadan kaldırarak, gerçekten önemli olan şey için daha fazla güç tasarrufu sağlanır.

Hayatın karmaşık olması gerekmez. Bizi sağlıksız yapan fazlalıktır. Ancak istenmeyen kısımları çıkardığımızda, en saf haliyle hayatımızı daha özgürce yaşayabiliriz. Zihnimizdeki fazlalıkları atıp beklentilerimizi de minimalize ettiğimiz zaman yaşam kalitemizde şaşırtıcı derecede artış meydana gelecektir. Yaşam kalitesi, beklentilerimizden mevcut durumumuzu çıkardığımızda elde ettiğimiz sonuçtur.

Minimalizm ve Sosyal Sağlık

İlişkiler

Sosyal sağlık, fiziksel ve zihinsel sağlıkla birlikte, bireysel sağlığın son hayati bileşenidir. Konu minimalizm olunca mesele “sosyal çevremizdeki fazlalıkları atalım” düşüncesini de akla getirmiyor değil. Ya da yanımıza en sevdiğimiz 5 arkadaşımızı alalım ve gerisini terk edelim. Bunlar da birer tercih ama diğer taraftan insan sosyal bir varlık, çevresiyle birlikte var. Bu sebeple buradaki minimalizmin işleyişi de bu birlikteliğe uygun şekilleniyor. Minimalizm kimlerle zaman geçirdiğinizin yanı sıra insanlarla zaman geçirme şeklinizi sorgulamanıza da sebep oluyor. 

2012 yılında yapılan bir araştırmanın sonuçları; servete, statüye ve maddi mülkiyete daha fazla değer veren bireylerin depresif veya antisosyal olma olasılıklarının daha fazla olduğunu söylüyor. Aynı yıl yayınlanan bir başka makalede ise bu duruma açıklık getirilmiş. Minimalist yaşam tarzının bir sosyal izolasyon değil de patolojik olmayan bir sosyal değişim getirdiği dile getiriliyor. Yani minimalizm asosyalliği ve yalnızlığı değil kaliteli ilişkileri savunuyor.

Minimalizmin Karanlık Tarafı

Peki minimalizm sağlık anlamında tamamen faydalı mı? Hep çiçek mi? Elbette metodu düzgün kurgulayıp devam ettirebilirseniz ciddi bir problem görünmüyor. Fakat amaca uygun kullanım gerçekleşmediğinde patolojik durumlarla karşılaşmak da mümkün. Joshua Fields Millburn minimalizmi “hayatın fazlalığını ortadan kaldıran, temel noktalara odaklanan, mutluluğu, doyumu ve özgürlüğü bulmaya yönelik bir ARAÇTIR” şeklinde tanımlıyor. Minimalizm bir araç değil de amaca dönüşmeye başladığında sağlığa etkiler de olumsuz yöne doğru dönüşmeye başlıyor. Somut örneklerle durumu açacak olursak:

  • Amaca yaklaşamamak anksiyete ve depresif semptomlarda artışa neden olabilir.
  • Kişi minimalizmi, minimalize ya da maksimize etmek suretiyle obsesyona dönüştürebilir.
  • Ev, iş ve diğer yaşam alanlarını paylaştığı kişiler aynı yaşam tarzını benimsememişse sosyal çatışmalar yaşayabilir.

Editörün notu: Bu yazının en çarpıcı ve en faydalı kısmının burası olduğunu düşünüyorum. Bu konuda ben de küçük bir katkı yapmak istedim.

Sağlıklı bir minimalizm pratiği için gerçekten bu noktalara dikkat etmemiz önemli. Özgürleşmeye çalışırken kendimize yeni kelepçeler takmak ve duygusal yükler oluşturmaktan kaçınmamız gerekiyor. Bu üç bulguyla ilgili üç küçük tavsiye vermek istiyorum.

  • Minimalizmle ilgili kendinize koyduğunuz hedefleri yakalayamadığınızda kendinizi başarısız ve yetersiz hissedebilirsiniz. Bu sebeple minimalizmi doğru tanımlamak ve kendinize gerçekçi hedefler koymak yolculuğun önemli bir parçası. Her yolculukta olduğu gibi bitiş noktasına değil yolculuğun kendisine odaklanmanızı ve yolculuktan keyif almaya çalışmanızı öneriyorum.
  • Fazlalıklardan kurtulmak başta çok kolay ve eğlenceli gelebilir. Fakat daha sonra bu frekansı tutturmak için ekstrem pratiklere doğru yönelmeniz gerekebilir. Sadeleşmenin esiri olup minimalizm bağımlısı olmayın. Dengeyi arayın.
  • Ev ortamında ailenizle, eşinizle, çocuklarınızla birlikte yaşadığınızı unutmayın. Herkesin kendi söz hakkı ve karar verme süreci olduğunun farkına varın. Minimalist yaşaması için çevrenizdekileri zorlamaya ya da manipüle etmeye çalışmayın. Onlarla tartışmaya ve örnek olmaya çalışın. Aynı ortamı paylaştığınız kişiler sizinle aynı fikirleri benimsemiyorsa ortak bir noktada buluşma ve uzlaşma fikrine alışın.

Özetle minimalizm genel anlamda sağlığa uygun ve destekleyici bir yaşam biçimi. Bilimsel çalışmalar da bunu destekler nitelikte. Fakat bu katkıyı sağlayabilmesi için minimalizmin en iyi şekilde kullanılarak yaşanması, hayata geçirilmesi gerekiyor. Elbette bu konuda daha çok çalışma yapılması ve biyopsikososyal etkilerinin araştırılması gerekiyor. Kim bilir belki fizyoterapistler olarak biz de bu konuda çalışmalar yapar ve ülkemizde bir ilki gerçekleştiririz.

Bir doktora öğrencisi ve uzman fizyoterapist olarak benim konuya dair ilk bulgularım bu şekildeydi. Önümüzdeki günlerde minimalizmin özellikle egzersiz ve ruhsal sağlığa etkisi üzerine yeni yazılarla paylaşıma devam etmek istiyorum. Konuya dair sorularınız olursa bu yazıya yorum yapabilir ya da bana eisik@cu.edu.tr adresinden mail yoluyla ulaşabilirsiniz.

Dengede kalın.

Editörün notu: Uzun zamandır Sadecilik’te konuk yazarların da yazılarını yayınlamak için planlar yapıyordum. Emir tam zamanında yetişerek bu konuda ilk adımı atmamı sağladı. Umarım bundan sonra konusunda uzman yazarlarla birlikte içerik üretmeye devam edeceğiz. Eğer siz de Sadecilik’e içerik olarak katkıda bulunmak isterseniz bana İletişim sayfasından ulaşabilirsiniz.

Kaynaklar:

  • World Health Organization (WHO). 1958. The first ten year of the World Health Organization. Geneva: WHO.
  • Jancin, B. (2012). Diet May Reverse 30 Years of Blood Pressure Aging 
  • Golbidi, S., Daiber, A., Korac, B., Li, H., Essop, M. F., & Laher, I. (2017). Health benefits of fasting and caloric restriction.
  • Rodriguez, J. (2017) The US minimalist movement: Radical political practice? Review of Radical Political Economics, 50 (2):286–296.
  • Uggla, Y. (2019). Taking back control. Sociologisk Forskning – Journal of the Swedish Sociological Association, 56(3/4), 233–252.
  • Millburn, J. F., & Nicodemus, R. (2014). Everything that remains: A memoir by the Minimalists.
  • IKEA (2017) Life at Home Report 2017.
  • Brausen, B. (2017). Evaluating the Elements of the Gratitude Visit that Increase Happiness and Life Satisfaction. VOLUME 15–SPRING 2017, 1.
  • Gottlieb, R., & Froh, J. (2019). Gratitude and happiness in adolescents: A qualitative analysis. In Scientific concepts behind happiness, kindness, and empathy in contemporary society (pp. 1-19). IGI Global.
  • Ryan, L., & Suzanne Dziurawiec. (2001). Materialism and Its Relationship to Life Satisfaction. Social Indicators Research, 55(2), 185.
  • Archambault, Andrew. “Consumers are taking a holistic view of wellness.” Chain Drug Review, 24 Oct. 2016, p. 31. Health Reference Center Academic,
  • Bauer, M. A., Wilkie, J. E. B., Kim, J. K. & Bodenhausen G. B. (2012). Cuing Consumerism: Situational Materialism Undermines Personal and Social WellBeing. Psychological Science, 23(5), 517. 
  • Haenfler, Ross, Brett Johnson, and Ellis Jones. 2012. “Lifestyle Movements: Exploring the Intersection of Lifestyle and Social Movements.” Social Movement Studies 11(1):1-20.
  • Millburn, J. F., & Nicodemus, R. (2016). Minimalism: live a meaningful life.

İlginizi çekebilir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir