Ekşi Sözlük’ten 10 Muhteşem Minimalizm Tanımı

Ekşi Sözlük’te minimalizm başlığında Sadecilik’in bahsinin geçtiğini yazınca bir arkadaşım açıp hemen okudum. Sonra hızımı alamadım ve tüm sayfaları taradım. 2018’deki güzel gelişmelerle birlikte hız kazanan minimalizme dair Türkçe içerik ve kaynak sayısı artmaya devam ediyor; buna paralel olarak ilginin de arttığını söylemek mümkün. Ekşi Sözlük’teki minimalizm başlığını incelerseniz yıllar içinde algının nasıl değiştiğini siz de görebilirsiniz. Minimalizm başlığındaki beğendiğim entryleri bir listede toplamaya çalıştım. Hepsi benim minimalizm anlayışımla uyuşmasa da listede çok güzel fikirler ve tanımlar var.

Ekşi Sözlük Yazarlarına Göre Minimalizm

  1. pi’yi 3 almak değil, 3,14 almaktır. minimalizm her zaman en azı değil, işlevsel olan ‘az’ı tercih etmektir.
    @epsilon08
  2. zihinsel doluluğunuzu; yaşadığınız ortamda fiziksel boşluklar yaratarak boşaltma sanatıdır. eşyaların varlığı da zihinsel yorgunluk yaratır.
    @kaan atakan
  3. fiziksel imkanları ve istekleri azaltarak hayatı iyileştirme felsefesi. yalın düşünce, yalın üretim, yalın tüketim, yalın yaşam minimalizmin destekleyici unsurlarıdır. yaşamın her aşamasında sadece işlevsel olanı ve fayda sağlayanı elde tutmak rasyoneldir, gerisi modern hayatın hamallığıdır. bu insanın kendi kendisine yetmesiyle (bkz: self-sufficient), kendini tanımasıyla bağlantılı elbette. insanın hayatına aldığı her şeye maksimum mutluluk/fayda katacak olması (bkz: pragmatizm) çerçevesinde bakması meselesi, fazlasını da fiziksel sınır dışı etmesidir bir taraftan.
    geniş bir evin (evlerin alanlarının aslında maksimum yüzde kırkının kullanılması), mutfağın, büyük bir kıyafet dolabının, geniş bir sosyal çevrenin (aslında samimi çevre daha dar, sosyal medya araçlarını saymayı gerek görmüyorum bile) marjinal faydayı sıfırladığı noktada tamam demeli insan. çok olan şeylerin kontrolü de zor olur kontrol etmek için harcanan enerjisi de. bu enerji kcal cinsinden değil zaman cinsinden harcanandır.
    çokluk, çok olanları kontrol altına almada daha fazla dikkat, emek, enerji gerektireceğinden götürdükleri getirdiklerinden fazla olacaktır. bunlar dikkati daha fazla dağıtacak, beyni daha fazla yoğunlaştıracak ve daha fazla yoracaktır (bkz: istifçilik). bu yoğunluk/yorgunluk beraberinde kişiyi daha sık yoğunluktan/yorgunluktan uzaklaşma, rahatlama arayışına sokacak, belki de istemsizce hayatına daha fazla şey (ilişki, iş, alkol, yemek, kıyafet vs.) almasına neden olacaktır. yani arayış bumerang gibi dönüp yine kişinin kendisini vuracaktır. fiziksel yorgunluk stresi ve hatta çeşitli tetikleyicilerle anksiyeteyi beraberinde getirecektir. bu sefer bunlarla mücadele etmek için alkole, sigaraya, çeşitli ilaçlara, yemeğe sarılmak biraz uzaklaşıp nefes alma alanı hissiyatı doğuracaktır. tabi göründüğü gibi olmayacaktır. bu sebeple az ve öz olana karşı sempati duymak hiç de gereksiz bir duygu durumu değildir.
    kısaca, hayat idame ettirilebilecekse minimum unsurla ettirilmelidir.
    @kabahatinbuyugukendisindeolanadam
  4. minimalizm salona sadelik ön planda tutularak “tasarlanmış” pahalı üçlü koltuk ve sehpa koymak değildir. diğer yandan yer yatağında yatayım ve telefonumun ışığıyla kitap okuyayım da değildir. “ihtiyaç” kavramını, gündelik ve kişisel (sağlık, iş vb.) yeniden gözden geçirerek “fazlalık”lardan kurtulmadır. sadece facebook ve twitter için bilgisayar kullanan birinin mac pro almaması minimalizmdir ancak yaşamını tasarım yaparak devam ettiren birinin buna ihtiyacı vardır.
    özetle; eşyayı reddedeyim derken, gereksiz pahalı “sade” eşyalarla yeni bir “yaşam alanı dizayn etmek” de, modern şehir hayatı içinde bir lokma bir hırka yaşamak da değildir minimalizm. anahtar sözcük “ihtiyaç”tır.
    @szalamandraMinimalizm Ekşi Sözlük
  5. eğer annenizin babanızın evinde coca colanın verdiği kutup ayıları ve dünya kupası bardakları bile on yıl geçmesine rağmen kolilerin içinde bekliyorsa, vitrin denilen eşyanın içinde yirmi senelik otuz senelik porselenler varsa, anneannenizin köy evinden attığı bakracı kazanı parlattırıp eve alıyorlarsa, tarihi geçen makyaj malzemenizi çöpe attığınızda ertesi gün tekrar masanızda buluyorsanız, evde birbirine uyumsuz çizik bardak kupa doluysa ve gönlünüzce bir tane kullanamıyorsanız, mutfakta bulaşık yıkarken kendinizi bir lokantanın bulaşıkçısı gibi hissediyorsanız, son olarak tüm bu eşyanın içinde nefes alamadığınızı hissediyorsanız kendi evinize geçtiğinizde benimsediğiniz akımdır minimalizm.
    @dengesizimsanirim
  6. günümüzdeki açıklamasıyla “daha az eşya, daha çok anı!” demektir.
    @dogville
  7. minimalizmin bir çeşidi buysa eğer, ben bugün bir kere daha anladım ki kredi çekip boynuma yük olarak zincirlenerek aldığım arabayla beş saat trafikte çakılı kalmaktansa, şehrin içine yürüyerek ya da bisikletle gidip gelebildiğim, kuş seslerini, su seslerini dinlediğim, boş zamanlarda açık havada kitap okuyup aylaklık yapabileceğim bir yerde çok daha lüks, daha kaliteli yaşarım.
    @balzemiksirke
  8. “az çoktur” mottosunu benimseyen insanların takip ettiği akımdır. bu sözleri yaşam tarzları haline getirirler. obje sadece objedir daha fazlası değil. şatafat yok, saçmalık yok, süs yok. minimalizm yeni bir dünya gibidir. geleceğe uyumlu, sade, kafa karıştırmayan, dingin bir tarzdır. aynı zamanda minimalizm, başarılı çoğu insanın hayat felsefesidir. steve jobs’un yıllarca değişmeyen sade tarzı, buna iyi bir örnektir.
    minimalizm herkese göre bir şey değil elbette ki. ben böyle bir yaşam tarzım olduğu için mutluyum açıkçası. dolabımdaki eşyalardan tutun, telefon rehberimdeki ve hatta hayatımdaki insan sayısına kadar oldukça sadeyim. fazla ve ucuz kıyafet yerine, az ve kaliteli kıyafetin taraftarıyım. deli dolu tarzlardan, fırfırlardan, rüküş şeylerden hayalet görmüş gibi kaçarım. koyu tonlar, basic’ler ise vazgeçilmezimdir. evimde gereksiz ve kullanılmayan hiçbir eşyaya katlanamam. minimalizmin dingin dünyasına giriş yapmak istiyorsanız, ufak bir temizlikle başlayın derim. inanın bana “neden daha önce denemedim!” diyeceksiniz. bazen tasavvuf kitapları okuyorum. orada bile gözüme çarpan şey, sadeliğin önemi oluyor. beslenme alışkanlıklarımda dahil olmak üzere (vejetaryenlik), tarzım tamamen minimalist.
    tanım vikipedi’den olsun: minimalizm, modern sanat ve müzikte, kökeni 1960’lara giden, sadelik ve nesnelliği ön plana çıkaran bir akımdır. abc sanatı, minimal sanat gibi tabirlerle de anılır.
    @annavence8
  9. genellikle ilk uyanışı taşınmak ile başlayan eylem. böylece ne kadar eşyaya boğulduğumuzu görüp minimalist takılmaya karar veriyoruz.
    @sync64
  10. minimalizm, minimalizmi farkettiğin yaşa kadar yaşadıklarının bütününden artakalan.
    @gokayozcoban

Bonus Entry:
ihtiyacın olduğunu sandığın şeyler
sandığın kadar önemli değiller
hepsi bir ilüzyondan ibaret
kurtul hepsinden
ne kadar az şeye ihtiyacın olursa,
o kadar güçlü olursun.
alışkanlıklarından
bağımlılıklarından
eski resimlerden, kitaplardan,
peşinden sürüklediğin tüm eski eşyadan
omzunda geçmişin yükünden kurtul
yolunu sadeleştir
kendin olmak için
kendinden başka
sevdiklerinden başka
seni sevenlerden başka
hiçbir şeye ihtiyacın yok
@soyle garip bencileyin

Tanımlarınızı ve minimalizm hikayenizi paylaşmak isterseniz bu yazıya yorum olarak gönderebilir ya da İletişim sayfasından bana yazabilirsiniz.

Benim minimalizmle ilgili fikirlerimi merak ediyorsanız Minimalizm Nedir? yazısını okuyarak başlayabilirsiniz.

İlginizi çekebilir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir