Minimalizm yoksunluk, fakirlik ya da münzevilik değildir ama bazen kendini geçici olarak yoksun bırakmak finansal özgürlüğe doğru yol almanıza yardımcı olabilir. Bu durum kesinlikle benim için geçerliydi. Altı farklı borcum vardı, ipoteğimi de eklerseniz neredeyse yarım milyon dolar değerinde bir borç yığını. Ama bugün hiç borcum yok.
Zararlı İlişkilerden Kurtulmak
Bazı ilişkiler özellikle tehlikelidir. Başka bir insanla başarılı bir bağ kurmak için gerekli özellikleri göz önünde bulundurmadan – kesintisiz destek, karşılıklı güven ve sevgi dolu cesaretlendirme gibi önemli özellikler – çoğu zaman rahatsız ilişkiler kurarız. Bir ilişki yalnızca yakınlıktan ya da tek başına kimyadan doğduğunda, başarısızlığa uğrar. Anlamlı bir bağlantı kurmak için bir kişinin fiziksel varlığından daha fazlasına ihtiyacımız var, fakat rutin olarak insanları etrafımızda tutarız çünkü alışılmış olan budur.
Bir meslektaş, okul arkadaşı ya da her zaman orada olan biriyle bağlantı kurmak, hayatlarımıza gerçek bir değer katmasalar bile kolaydır. Bu ilişkilerin içinde kalmak daha da kolaydır: eski ilişkiler rahattır ve yeni ilişkilere başlamak zordur. Yeni ilişkiler emek sarf etmeyi gerektirir, pek çok değerli şeyin gerektirdiği gibi.
Yalnız Geçirilen Zaman
Güneyde bir şehirde tek başıma yürüyorum, ama yalnız değilim.
Eskiden kendimle ilgili yanlış bir şeyler olduğunu düşünürdüm. Yirmili yaşlarım boyunca, normal, toplumun işleyen bir bireyi olmak için yapmanız gereken şeyleri yaparak sosyal normları takip ettim. İşten sonra iş arkadaşlarımla dışarı çıkmak, her akşam ve her hafta sonunu arkadaşlarla geçirmek, sıradan ve boş sohbetlerle zaman öldürmek. Her zaman bir şeylerle meşgul, her zaman çalışır durumda ve hep birileri ile birlikteydim.
Ama bu sürekli iletişim beni yıprattı. Sık sık içinde olduğum durumdan memnun olmadığımı hissediyordum. Garip bir şekilde asla yalnız olmamak beni yalnız hissettirdi.
Sonrasında yirmili yaşların sonuna yaklaşırken keşfettim ki ne zaman kendim için zaman ayırsam daha mutlu hissediyordum. (sonuçta ben içe dönük bir kişiliğe sahiptim / INTJ Kişilik Tipi) Ama merak etmeyin bu tatsız bir “Kendinize zaman ayırın” hatırlatması değil, aksine kendi bireyselliğinizi kabul etmeniz için bir hatırlatma – kendi kişiliğinizi.
Neden 12 Yıllık Kariyerimi Çöpe Attım
Bugün, 1 Mart 2011, benim dönüm noktam: İstifa ettim. Bu iki kelimeyi yazmak bile harika hissettiriyor, ama aynı zamanda korkutan, heyecanlandıran, gerçek dışı ve inanılmaz, birçok yönden tarif edilemez bir şey.
Bunu yazarken Nina Simone’ ın “Feeling Good” (İyi Hissediyorum) şarkısını dinliyorum. Şarkının sözleri, şu anki hislerimi çok iyi anlatıyor: “It’s a new dawn (Yeni bir şafak) / It’s a new day (Yeni bir gün) / It’s a new life for me ( Benim için yeni bir hayat) / and I’m feeling good (ve ben iyi hissediyorum)”.
Temiz bir sayfa.
Yeni bir başlangıç.
Heyecan verici bir hayatın kıyısındayım.
Dün, 28 Şubat 2011, büyük bir şirketteki beyaz yakalı kariyerimin son günüydü. 12 yıldan fazladır, 18 yaşımdan beri, neredeyse haftada 80 saat büyük bir telekom şirketinde kariyer basamaklarını tırmanarak çalıştım. Orta batıda, perakende satıştan satış müdürlüğüne; mağaza müdürlüğünden bölge müdürlüğüne ve son olarak da yüzlerce işçiyi ve milyon dolarlık bütçesini yönettiğim 150 perakende mağazasının işletme müdürlüğünde çalıştım. Çalıştığım zaman boyunca, düzinelerce perakende mağazası açtım, yüzlerce çalışan işe aldım ve birçok kişinin profesyonel bir şekilde büyümesine yardım ettim.
Minimalizm ile Kendinize Zaman Ayırmanın 5 Yolu
Günlük hayatlarımız gürültüyle doldu ve her geçen gün bu gürültüyü azaltmak daha da zorlaşıyor.
Kendi başımıza olmanın keyfini sürdüğümüz alanlar bile kuşatıldı. Hava limanının bekleme odasında monitörlerle gözümüze sokulmaya çalışılan reklamlar, market sırasında beklerken kafamıza sokulmaya çalışılan kötü müzikler ve hatta kitapçılarda (en azından geriye kalan bir kaç tanesinde) çevremizi saran reklam sloganları ve görsel dağınıklık bizi asla yalnız bırakmıyor.
Sözde kontrolümüz dahilinde olan ortamlarda ise durum daha fena: televizyonlarımız, internet bağlantılarımız, akıllı telefonlarımız, tabletlerimiz ve sonsuz teknik “ilerlememiz” uyanık olan her anımızın şirketlere pazarlanması için bir araç haline geldi.